İndirimli ‘Black Friday’in gerçek maliyeti

Kara Cuma’nın gezegene maliyeti yüksek boyutlarda. O günün ticari dolaşımını var etmek için arka planda gerçekleşen aşırı endüstriyel üretim, tüketim, ürünlerin sevkiyatı, kargo uçakları, gemiler, üretimde kullanılan fosil yakıt ve kimyasallar, uzun süre açık kalan mağazaların tükettiği elektrik vb. etkenlerden ötürü ortaya çıkan emisyon ürkütücü.

Bugün 25 Kasım, Black Friday, yani Kara Cuma. Dünyanın pek çok ülkesinde alışveriş çılgınlığının yaşandığı gün. Aslında ABD’de Şükran Günü ertesinde cuma günü yapılan alışverişle başlamış bu günün böyle bir kimlik kazanması. “Kara” gibi olumsuz bir niteleme taşımasının sebebi ise o gün büyük bir trafik keşmekeşinin, mağazalarda bitmeyen kuyrukların, hatta kimi zaman ölüme sebebiyet veren izdihamların yaşanıyor olması. Bu niteleme kimine göre o gün ayaklarına kara sular inen mağaza çalışanlarından kimine göre ise kentte düzeni sağlamakta zorluk çeken polislerden kaynaklanmış. Bu kötü izlenimi silmek için 1961’de gazeteler büyük bir “Big Friday” (Büyük Cuma) kampanyası yapmış ama pek tutmamış.

Black Friday alışveriş çılgınlığı son yıllarda bütün dünyaya adeta bir veba gibi yayıldı, kapitalist firmalar tarafından “fırsat/indirim” kampanyalarıyla önü alınamayan şekilde büyüdü. Dijital alışverişin artık her eve girmesiyle sokaktaki izleri azalmış gibi görünse de hacmi her geçen yıl katlanarak devam ediyor. Cuma gününün ilk dakikasına, gece yarısı 00:01’e doğru geri sayımlar yapılıyor. 24 saat yetmeyince uzatmalı olarak yılbaşına kadar devam eden bir alışveriş seferberliği yaşanıyor.

“Black Friday”in Türkiye’de benzer bir gelişimi var. Tek farkla; şirketler “mübarek cuma” gününe “kara” deyip muhafazakâr tüketiciyi küstürmeyelim deyince, bizimki “Efsane Cuma” oldu. Şanslı Cuma, Muhteşem Cuma diyen de var…

Efsane kandırmaca

Bugün gerçekleşen alışveriş hacmi çığ gibi büyürken, pek çok uzman ve bilinçli tüketiciler bunun aslında bir reklam ve pazarlama aldatmacası olduğunun farkında. Perakende satış mağazaları belli ürünlerde göze çarpacak denli, kimisine de az miktarda indirim yapıyor. Kalan ürünlerin neredeyse tamamına da öncesinde zam yapıp indirim gününde yüksek oranda indirim yapıp satmaya çalışıyor. Geçen yıl Ticaret Bakanlığı bile bu konuda tüketicileri uyarma, aldığınız ürünün önceki fiyatlarına bakın deme ihtiyacı duydu.

Yapılan araştırmalar da bu uyarıları doğrular nitelikte. Bu rakamlara göre ürünlerin %14’ünün fiyatı değişmemiş, %17’si ise normal fiyatının üzerinde satılmış. Buradan bakıldığında da Black Friday’in çoğunlukla bir manipülasyon olduğunu söylemek yanlış olmaz.

İşin bir boyutu bu. Peki böyle bir kandırmaca olmasa, tüketiciye gerçekten de başka bir gün yapılmayan indirimlerin sunulduğu pespembe bir cuma olsa…

İhtiyaç fazlası tüketilen her ürünün gezegenimizdeki karbon ayak izini arttırıyor. Birçok sivil toplum örgütü bu tür alışveriş kampanyalarını bunun için reddediyor, aşırı tüketime yönelik kampanyalar yürütüyor. Buna göre büyük indirim kampanyalarıyla markalar ve endüstri aşırı üretim ve stok yapmaya yöneliyor, etkileyebilecekleri her tüketiciye seslenen yöntemlerle stoklarını eritmeye çalışıyor, indirim sezonu sonunda ise ellerinde kalan ürünleri imha ediyor. Birkaç yıl önce satılamayan tekstil ürünlerinin Şili’de Atacama Çölü’ne oluşturduğu çöp dağlarına dair haberler yapılmıştı.

Aşırı üretime, aşırı ve gereksiz tüketime ve bunun sonucunda ortaya çıkan muazzam israf ve atığa dikkat çeken çok sayıda kuruluş Black Friday’da insanları ihtiyacı olmadığı ürünü almamaya çağırıyor. Make Friday Green Again (Cumayı Yeniden Yeşil Yapalım) de bunlardan biri. Bu inisiyatife dahil olan 1300’ün üzerinde kuruluş ve marka, o gün indirim yapmayı reddediyor. Tüketicileri daha az ve daha iyi tüketmeye, onarıp kullanmaya, ileri dönüşüme çağırırken üreticileri de adil ve sürdürülebilir bir üretime davet ediyor.

Black Friday’in Gezegene Maliyeti

Kara Cuma’nın gezegene maliyeti yüksek boyutlarda. O günün ticari dolaşımını var etmek için arka planda gerçekleşen aşırı endüstriyel üretim, tüketim, ürünlerin sevkiyatı, kargo uçakları, gemiler, üretimde kullanılan fosil yakıt ve kimyasallar, uzun süre açık kalan mağazaların tükettiği elektrik vb. etkenlerden ötürü ortaya çıkan emisyon ürkütücü.

Money.co.uk’nin her yıl “Dirty Delivery Report” adıyla yayınladığı e-ticaret ve lojistik raporuna göre 2021 yılının Kara Cuma’sında İngiltere’de yapılan internet alışverişlerinin sevkiyatı sırasında salınan karbon miktarı tam 386.243 ton. Bu Londra’yla Sidney arasında 215 uçak yolculuğunda açığa çıkacak karbon miktarına eşdeğer.

Gezegenimizin endüstri devriminden bu yana 1,1 derece ısındığı biliniyor. Bunun sonuçları da… Denizlerin seviyesi yükseliyor, canlı türleri tükeniyor, hava şartları değişiyor ve iklim değişikliğine bağlı doğa olayları artıyor.

Daha az tüketmek küresel iklim değişikliği için yapabileceklerimiz arasında. Doğadaki karbon ayak izimizi azaltmanın en önemli yollarından biri ihtiyaca dönük tüketmek, aldığımız ürünleri işlevini yitirene dek kullanmak.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir