Seferihisar öncülüğünde 2500 yıl sonra İon Kentler Birliği yeniden…

2500 yıl önce Miletos’tan Phokaia’ya, Teos’tan Samos’a 12 Ege kentinin kurduğu İon Kentler Birliği, bugün Seferihisar Belediyesi’nin girişimiyle yeniden oluşturuluyor. Projenin  çeriğini Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’e sorduk.

– 2500 yıl önce 12 Ege kentinin oluşturduğu İon Kentler Birliği, sizin girişiminizle Seferihisar’ın yani Teos’un öncülüğünde yeniden kuruluyor. Bu çalışma hangi ihtiyaçtan doğdu?
– Çok uzak bir geçmişe uzansa da bize ait bir hikâye bu. Bizim bugün nefes aldığımız coğrafyanın bir tarihsel mirasının bir parçası. Zeytinimizin, üzümümüzün, bugün kentimize kültürel bir değer kazandıran antik kentimizin tarihi o günlere uzanıyor. 2500 yıl önce bugün on tanesi bizim topraklarımızda, iki tanesi ise Ege’nin öte yakasında olan 12 kent bir birlik oluşturmuş. Efes’i herkes biliyor. Teos’u, Samos’u, Foça’yı ayrı ayrı birçok insan biliyor. Bu şehirlerin hepsi çok değerli. Ama bunların bir arada olduğu hikâyeyi, Efes’te başlayan bir yolculuğun Teos’ta, Foça’da, Samos’ta sürdüğünü çok az insan biliyor.Biz bu projeyle bu hikayenin varlığını anlatmak, 12 İon kentini yeniden bir araya getirip bir destinasyon kurarak bu hikayeyi yeniden oluşturmak istedik. Böylece tüm bu bölgede kültürel varlıkların korunmasına, değerlerinin öne çıkarılmasına, bu sayede zenginleşecek kültür turizmiyle bu kentlerin daha da değer kazanmasına katkıda bulunacağımızı düşündük. 
Bu çalışma böyle bir düşünceden doğdu. Bizim kültürel varlıklarımızı öne çıkarmamız gerekiyor. Böylece hem bu değerleri koruyup hem de antik kentlerle bugünkü modern kentler arasındaki bağı öne çıkarabiliriz. Yani yalnızca Teos’u öne çıkarmak değil, Teos’u görmeye gelen bir misafirin bugünkü Seferihisar’ın değerlerine ilgi duyabildiği, aynı destinasyonun devamı olarak Efes’e ya  da Foça’ya yöneldiği, böylece bütün kentlerin birbirine katkı koyduğu, tamamladığı, değer kattığı bir proje geliştirdik.

Diğer bir amacı da şu. Biliyorsunuz ki Türkiye ve Yunanistan arasında sürekli bir gerginlik, bir çatışma var gibi görünüyor. Gerçekte iki yakadaki halklar arasında böyle bir çatışma olduğunu düşünmüyoruz. Biz gerek bu proje için gerek bazı başka işbirlikleri için sık sık Samos’a ve Sakız’a gidip geliyoruz ve gözlediğimiz şey bunun tam tersi. Halklar birbirine çok değer veriyor. Üstelik İzmir, mübadeleyle bu kıyılardan Yunanistan’a, Samos’a giden insanlar için çok değerli bir şehir. Bu projenin kültürel bir diplomasi geliştirerek, hükümetlerin iki ülke arasında gerginliği artıran politik yaklaşımları karşısında, halklar arasındaki dostluğu geliştiren, diyaloğu artıran bir araç olmasını da umut ediyoruz.
– İon Kentler Birliği’nin yeniden kuruluş çalışmaları nasıl gerçekleşti? Diğer kentler bu öneriye nasıl yaklaştı?
– Biz kısa bir proje taslağıyla gittik tüm kentlere. Bu proje taslağı projenin ne olduğunu, şehirlere ne katacağını, hangi çerçevede ilerleyeceğini içeren kısa bir sunumdu. Tüm kentlerde belediye başkanları ve sorumlular çok sıcak yaklaştılar. Kendi şehirlerine katkı koyacak böyle bir projeye canı gönülden destek olacaklarını söylediler. Özellikle Samos ve Sakız’ın desteği ve heyecanı bizim için çok güzeldi. Onlar her zaman çok iyi ilişkiler kurmak istiyorlar Türkiye’yle. Biliyorsunuz ki turizm gelirlerinin büyük bir kısmı Türkiye’den geliyor. Bu yüzden Türkiye’yi daha yakından tanımak, Türkiye’den gelen insanlara daha iyi hizmet sunmak istiyorlar.
Proje taslağının ardından daha kapsamlı bir proje tüzüğü hazırladık. Projenin yerel, ulusal ve uluslararası faydalarını ifade eden, projenin sürdürülebilirliği için gerekleri tarif eden, proje partnerlerinin üzerine düşenleri tanımlayan daha teknik bir metindi ve herkes buna da çok sıcak yaklaştı.
– Zamanında Thales İon Birliği’nin merkezinin ya da başkentinin Teos olmasını önermiş ama bu öneri o zaman kabul görmemiş. Bu projede Seferihisar’ın oynadığı rolü düşünürsek, Thales’in 2000 yıl önceki önerisi şimdi mi gerçekleşiyor?
– Böyle düşünülmesi bize gurur verir, mutlu oluruz. Ama biz kentler arasında daha kolektif akılla ve çabayla ilerleyen bir proje olmasından yanayız. Bu fikrin Seferihisar’dan çıktığı doğru. Bu çok kapsamlı bir proje ve en azından bu kapsamdaki faaliyetler oturana, belli bir aşamaya gelene kadar bazı sorumlulukları üstleneceğimizin teminatını verdik. Fakat nihayetinde bu kolektif bir proje ve biz en başından itibaren böyle davranmaya çalıştık. Proje taslağını ve tüzüğünü diğer kentlerle fikir alışverişi içinde hazırladık. Faaliyet planını da gelen geri dönüşlerle birlikte hazırlayacağız.
– İon Kentler Birliği’nin hangi başlıklarda ortak hareket etmesi tasarlanıyor?
– Birincisi kültürel ve sanatsal faaliyetler. İkincisi ulusal ve uluslararası işbirlikleri. Üçüncüsü turizm ve ticaret anlaşmaları, dördüncüsü ise tanıtım faaliyetleri. Projenin adı İon Kentler Birliği fakat projenin esas temeli, içeriği bir İon Yolu. Yani söz konusu olan birlik kelimesinin çağrıştırdığı bir kurumsal çatı değil, takip edilecek bir yol, böylece izlenecek bir hikâye. Tüm faaliyetler de bu yolun tanıtımını yapmayı, birbirini tamamlayan sanatsal, kültürel, turistik ve ticari etkinliklerle bu yol güzergahını belirginleştirmeyi içeriyor. Festivaller, haritalandırma çalışmaları, oluşturulacak yazılı ve görsel içerikler gibi tüm çalışmaları bir İon yolu üzerinden yapacağız.
Tek tek tüm kentler, Efes, Teos, Foça, Samos kendi arkeolojik zenginlikleri, kültürel ve marka değerleriyle var olmaya devam ederken, bu destinasyon, bu değeri çoğaltan ve zenginleştiren bir etken olacak. Bu projeyle bunların hepsini bir araya getirmek mümkün. Tek tek bu kentlerin birer İon kenti olduğu zamanlardan sonraki gelişimine dair referansların olduğu faaliyetler de planlanacak elbette.
– Üye kentlerin her biri tarihsel miras, arkeolojik zenginlik, doğal güzellikler ve turizm açısından zengin yerleşimler. Özgünlüklerin ve ortaklıkların dile getirildiği, kültürel etkileşimlerin de temeli olacak faaliyet alanları da belirlendi mi?
– Bu tarihsel miras bizim ortak paydamız ve çok önemli. Ama biz Türkiye’de her ne kadar 2500 yıl önceki tarihin devamıyız gibi düşünsek de, bu Yunanistan’da çok daha başka işliyor. Bu devamlılık onlarda çok belirgin. Bir köyde Pisagor’un matematik alanındaki buluşlarıyla müzik alanındaki buluşlarının kombinasyonları üzerine sunum etkinliği yapıyorlar, Antik Yunanca bir tragedya sergiliyorlar. Orada gerçekten yaşayan bir kültür bu. Dolayısıyla tarihsel arka planına ilişkin bilgilerin oluşturulmasında ve faaliyetlerde Samos ve Sakız’la çok daha yakın çalışacağız. Bu kültürel etkileşimin bir öğesi olacak.Özgünlüklere gelince, bu şehirlerin hepsi bu hikâyenin parçası fakat her şehrin kendine ait öne çıkan birtakım değerleri var. Teos’un Sanatçılar Birliği olması, bugünkü Seferihisar’ın bir CittaSlow olması, tarımın büyük bir rol oynaması ya da Sığacık Kalesi’nin varlığı gibi. Ya da Foça’nın işte denizcilikle, balıkçılıkla ilgili tarihsel mirası gibi. Faaliyetleri, festivalleri bir anlamda şehirlerin öne çıkan zenginlikleri üzerinden geliştirmeyi planlıyoruz. Ama sonuçta Foça’ya giden ve orada balıkçılıkla alakalı bir etkinlik izleyen insan Urla’da ya da Çeşme’deki başka bir etkinlikte de aynı izleri görecek, Foça’yla bir bağı olduğunu hissedecek. Bir bütünlük halinde sunumu ve tanıtımı yapılacak projenin. Zaten kentlerin bu özgünlüklerini göz ardı etmek İon Kentler Birliği’nin mantığına da aykırı. Çünkü 2500 yıl önce bu kentler bir birlik çatısı altında toplanırken felsefede, tıpta, müzikte, kültür sanat alanında, ticarette kendi başlarına büyük işler yapmışlar. Bu özerk yapıları sayesinde yarattıkları bu nitelikli düzey, oluşturdukları birliğin de etkili olmasını sağlamış. Projeyi tasarlarken biraz da bundan ilham aldık. Dolayısıyla kentlerin kendi özgünlüklerine gölge düşürecek bir şey doğru da değil.

Seferihisar Belediyesi'nin İon Kentler Birliği'ni yeniden oluşturmak için yaptığı temaslar çerçevesinde İsmail Yetişkin ve Samos Belediye Başkanı Alexandros Lymperis.

– Eylül ayında İon Kentler Birliği’nin kuruluşunu kamuoyu ile paylaşacaksınız. İçeriğine dair biraz bilgi verebilir misiniz?
– 17 Eylül’de Teos Antik Kentinde, bütün kentlerin temsilcilerinin, başkanlarının olduğu bir etkinlik planlıyoruz. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say da bu buluşmayı onurlandıracak. Burada projeyi tüm Türkiye’ye ve dünyaya duyuracağız. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir