Harita mühendisleri Seferihisar’da buluştu

 

Türkiye’nin dört bir yanından harita mühendisi adayı gençler Seferihisar’da. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası yaz eğitim kampı için Teos Ormancı Tatil Köyü’nde buluştular. Ne yaptıklarını, kendisi de yarı Seferihisarlı olan HKMO İzmir Şubesi Başkanı Özhan Kaynarca’ya sorduk, o da anlattı.

Seferihisar’a hoş geldiniz. Hangi rüzgâr attı sizi buraya?

Yaz eğitim kampımızı yapıyoruz. Bu sene on yedincisi. Her yerden öğrencilerle bir araya geldik. Otuz altı üniversitede bölümümüz var. Bunların yirmi altı tanesi örgün öğrenci alıyor. Bu yirmi altı üniversitenin yirmi dördünden gelen öğrenciler var burada. Türkiye’nin dört bir yanından, Gümüşhane’den İstanbul’a kadar…

Kampın amacı ne?

Üniversitelerin sayısı çok arttı biliyorsunuz. Her ile ve ilçeye bir üniversite açıldı neredeyse. İstemediğimiz bir artış bu. O kadar düşük kalitede üniversitelerimiz oldu ki pek çok meslek gibi bizde de eğitim seviyesi yerlerde olmaya başladı. Benim zamanımda ki çok eski değil, ben 35 yaşındayım, biz hangi profesörden ders alalım diye ders seçerdik. Şimdi bırakın profesörü yardımcı doçent bulamıyorsunuz öğretim görevlisi olarak. Üç tane hoca buldukları yerde “bölüm açtık” diyorlar. Bizim mesleğin bir sürü anabilim dalı var, üç tane hoca hangi anabilim dalına hangi dersi anlatacak? Genç meslektaşlarımız bu kadar donanımsız şekilde piyasaya atılınca, meslek kalitemiz de düşüyor. Biz bu kamplarla bu eksikliği gidermeye çalışıyoruz öncelikle. Hem teknik hem de sosyal ve kültürel bakımdan daha donanımlı bir şekilde üniversiteden mezun olmasını sağlamaya çalışıyoruz öğrencilerimizin.

Yani üniversitelerden kaynaklanan bir açığı kapatmaya çalışıyorsunuz…

Kamu yararına bir kurum olarak, anayasal bakımdan kuruluş amaçlarımızdan bir tanesi bu. Anayasadan gelen bir sorumluluğumuz. Bir amacımız da Oda üyesi, örgütlülük bilincine sahip bir mühendis olarak yetişmesini sağlamak öğrencilerimizin. Üniversitelerdeki sözünü ettiğim sorunun bir de şöyle bir boyutu var. On beş sene önce, senede 300-400 öğrenci harita mühendisi olarak mezun olurken şimdi bu rakam 2200 kişiye çıktı. Bu ileride bir harita mühendisi işsiz ordusunun oluşması demek. Daha büyük bir topluluk, daha büyük sorunları beraberinde getiriyor ve örgütlü olma ihtiyacı da büyüyor.

Kaç öğrenci var burada?

100’den fazla. Her yıl değişik öğrencilerin katılımına özen gösteriyoruz. Oda yönetiminden meslektaşlarımız ve konuşmacılarla birlikte 150 kişilik bir katılım söz konusu oluyor. Değişik kültürlerden ve düşüncelerden öğrencileri mesleki bir ortak paydada bir araya getiriyoruz. İlk defa deniz gören öğrencilerimiz oluyor bu kamplarda. Urfa’da okuyor, oralarda büyümüş, Oda toplantısı için Seferihisar’a gelmiş. Heyecanlı bir buluşma ve kaynaşma sağlıyor bu.

Bu seneki gündem dijitalleşme değil mi?

Evet, “sayıların icadından emeğin evrilmesine dijitalleşme”. Yani dijitalleşmenin hem olumlu hem de olumsuz yanlarını işliyoruz.

Programınızda gördüğüm kadarıyla hem mesleki hem de sosyal sonuçları bakımından ele alınıyor konu…

Öyle olması şart. Sadece mesleki değil, toplumsal ve siyasal konular da konuşuyoruz burada. Bazen fazla siyasi şeyler diye eleştiriler geliyor ama şu anda seçimle gelmiş bir oda yönetiminin bir KHK ile görevden alınabildiği bir ülkede yaşıyoruz. Üyelerimizin ekonomik ve sosyal haklarını savunmanın kendisi bile içinde siyaset barındırıyor kaçınılmaz olarak. Biz özel olarak siyasi bir çizgiyi değil, mesleğimizin ve ülkemizin ekonomik, siyasi ve toplumsal olarak sorunlarını aşıp iyi yönde gelişmesini savunuyoruz. Bunu tartışıyor, konuşuyoruz.

Oda başkanı deyince biraz yaşlı başlı birini bekliyordum. Pek gençsiniz?

En genç oda yönetimi biziz. Ben en yaşlılardanım hatta. Oda tarihinin en büyük farkıyla ve en büyük katılımlı genel kuruluyla yönetime seçildik. Bu genç yapı dinamizmi, üretkenliği, yaratıcılığıyla inanılmaz şeyler başarıyor.

Bir önceki dönem şube başkanımız büyükşehirde daire başkanı, ondan önceki de Karabağlar Belediye Başkanı olmuştu. Yani hep ağır adamlar. Biz Şubat’ta seçilmiştik. İzmir şubemizin sorumluluk sahasında İzmir dışında Aydın, Manisa, Uşak, Denizli, Muğla olmak üzere altı tane il var, üçer defa tüm temsilciliklere gittik. Üyelerimizle doğrudan temas kurduğumuzda başta bizi tecrübesiz gören insanlar başka türlü karşılamaya başladılar. Şimdi, “oda daha önce böyle canlı bir dönem yaşamamıştı” diyorlar sağ olsunlar. Çok dinamik bir ekibiz, arkamızda duran ağabeylerimiz de var tabii.

Tecrübe açığını da oradan kapattınız yani…

Aslında tecrübesiz sayılmayız. Ben odada çalışmaya öğrenciyken başlamıştım. Yani 15 yılı aşkın bir oda tecrübem var. Gençlik kamplarımızın, öğrencilerle odanın ilişkisini sağlamlaştıracak bu tür çalışmaların böyle bir faydası da var. Oda üyesi, örgütlü bir mühendis kimliği daha öğrencilikte gelişiyor bu sayede.

Teşekkür ederim vakit ayırdığınız için. Başarılar dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir