İZBB “Zamanede Bir Hâl Topluluğu”ndan Ruhi Su’ya Saygı: Elhamra’da Türkülerin Gücü

Bir Ustanın İzinde: Türkülerin Direnç Dili

Türk müziğinin büyük ozanı Ruhi Su, aramızdan ayrılışının 40. yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi (İZBB) tarafından düzenlenen özel bir konserle anıldı. Tarihi Elhamra Sahnesi’nde gerçekleşen gecede, tamamı İZBB Etkinlik ve Organizasyon Şube Müdürlüğü çalışanlarından oluşan “Zamanede Bir Hâl Müzik Topluluğu” ilk kez sahne aldı. Bu anlamlı buluşma, yalnızca bir anma etkinliği değil, aynı zamanda Ruhi Su’nun halktan yana müziğinin, dayanışma ve umut temalarının günümüz sahnesinde yeniden hayat bulduğu bir buluşma oldu.

“Türküler Susmaz”: Saygı Duruşundan Yaşayan Müzik Geleneğine

Konser, sunucu Çelik Özdemir’in gecenin ruhunu özetleyen “Türküler susmaz, türküler ölmez” sözleriyle açıldı. Zamanede Bir Hâl Topluluğu’nun performansı, Ruhi Su’nun müzikal mirasına duyulan derin bir saygının ifadesiydi.

Topluluk adını, usta sanatçının “Zamanede Bir Hâl” türküsünden alıyor. Ancak bu isim, yalnızca bir şarkıya gönderme değil, aynı zamanda bir “hâl” biçimi, bir duygusal ortaklık. Topluluk üyeleri, bu fikrin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor:

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sanat Eğitimleri Birimi’nde çalışan eğitmen ve müzisyenler olarak üretim noktasında zaten bir birliktelik ihtiyacımız vardı. Arkadaşımız Özcan Şenver’in Ruhi Su’nun doğum günü yaklaşırken bir anma konseri yapma teklifi bizi harekete geçirdi. ‘Zamanede Bir Hâl’ bizim için bir isimden öte, bir hâl ifadesi oluşturuyor. Ruhi Su’nun yaşadığı zaman ve hâl bizim hislerimizle kesişti; bunu kendi halimizle bütünleştirip paylaşmak istedik.

Bir Belediye Korosundan Doğan Halk Müziği Dayanışması

Tamamı İZBB çalışanlarından oluşan topluluk, ilk konserinde profesyonel bir enerjiyle sahnedeydi. Bağlama ve solo vokalde Arif Kanısıcak ile Özcan Şenver, kemanede ve solo vokalde Özüm Lizge Karabulut, bağlama, cura ve vokalde Çiğdem Taş ve Hasan Karar yer aldı.

Bağlama, kemane ve cura üçlüsünün iç içe geçtiği düzenlemeler, teknik ustalık kadar duygusal bir derinliği de yansıtıyordu. Ruhi Su’nun çoksesli halk müziği anlayışını çağdaş bir yorumla sahneye taşıyan sanatçılar dinleyiciden tam not aldı.

Topluluk üyeleri, Ruhi Su anmasına sahne almayı özellikle tercih edip etmediklerini sorduğumuzda ise şunu vurguladı:

Birlikte müzik yapma isteğimiz zaten vardı ama bu süreçte ‘acaba ortak bir müzikal hassasiyet yakalayabilir miyiz?’ diye de düşündük. Bizi bir araya getiren, bu kaygıları aşmamızı sağlayan şey Ruhi Su’nun birleştirici gücü oldu.

Ruhi Su ve Korolar Geleneği: Bir Kültürel Hatırlama

Konserin sunum bölümünde, Ruhi Su’nun yaşamı boyunca korolar aracılığıyla kurduğu dayanışma geleneği anlatıldı. 1936’daki ilk koro denemesinden, 1975’te kurduğu ve bugün hâlâ yaşayan Dostlar Korosu’na uzanan bu çizgi, bir müzik anlayışından fazlasını temsil ediyor: ortak üretim, paylaşım ve dayanışma kültürünü.

Bu çizgiyle bağlantılı olarak grup üyeleri, Ruhi Su’nun neden onlar için bu kadar özel olduğunu da şöyle açıkladı:

Gerek müzikal yaklaşımı gerek politik duruşu bizim için belirleyici etken oldu. Anadolu müziğini her yönüyle yansıtmaya çalışmış, halkına sevdirmiş, bu uğurda bedeller ödemiş biri. Onu anmak bizim için bir tür ahde vefa.

2025 yılı, Ruhi Su’nun ölümünün 40., Dostlar Korosu’nun ise 50. yılı. Bu nedenle Elhamra’daki konser, yalnızca bir anma değil; Türkiye’nin müzik tarihinde iz bırakmış bir sanat anlayışının yeniden hatırlanması anlamına da geldi. Topluluk üyeleri, Ruhi Su’yu “ölümle değil, yaşamla, umutla” anmak istediklerini belirtiyor. Gecenin genel atmosferi de bu yaklaşımı yansıtıyordu: hüzün değil, üretken bir hatırlama hali.

Türkülerin Birleştirici Gücü

Repertuar, Ruhi Su’nun halkın belleğinde yer etmiş eserlerinden oluşuyordu. Grup üyeleri eser seçimini yaparken nasıl bir yol izlediklerini şöyle anlattılar:

“Ruhi Su Anadolu müziğinde birleştirici bir rol oynuyor. Onunla özdeşleşen eserleri göz ardı etmemeye, çok sesli ve çok renkli yönünü aktarmaya çalıştık. Ama bunu yaparken kendi hislerimizi de kattık. En zor kısmı, onun müziğini en uygun biçimde ifade etmekti. Dinleyiciye Ruhi Su’yu yeterince hissettirebilmek en büyük sorumluluğumuzdu.”

Her yorum, sahnede sade ama içten bir anlatımla yankı buldu. Gecenin sonunda sunucu Çelik Özdemir’in çağrısıyla tüm salon “Dostlar Merhaba”yı hep birlikte söyledi. Bu kolektif veda, Ruhi Su’nun türkülerinin hâlâ nasıl birleştirici bir güç taşıdığını bir kez daha gösterdi. Dinleyiciler uzun süre ayakta alkışlayarak bu duygulu anı paylaştı.

Yeni Bir Ses, Süregelen Bir Gelenek

İZBB “Zamanede Bir Hâl Müzik Topluluğu”, ilk konserinde sahne enerjisiyle güçlü bir çıkış yaptı. Peki, topluluğu ilerleyen dönemde nasıl bir müzikal yolculuk bekliyor? Grup üyeleri, sonraki hedeflerine dair mütevazı ama umutlu konuştu: “Zaman ne gösterir, hâl ne gösterir bilinmez elbet. Çalışmalarımızı ilerleyen döneme yeni konserlere taşımaya çalışacağız.”

Ruhi Su’nun “türkülerin halkın belleği olduğu” düşüncesini bugüne taşıyan topluluk, İzmir’in kültür sanat yaşamında kalıcı bir iz bırakmaya aday görünüyor. Elhamra Sahnesi’nde yankılanan bu ilk performans, yalnızca geçmişe bir saygı duruşu değil; geleceğe umutla bakan bir kültürel yeniden doğuşun da işaretiydi.

Ruhi Su’nun sözleriyle bitirmek gerekirse:
“Türküler susmaz.”
Ve o gece, Elhamra’da türküler gerçekten susmadı.

Paylaşmak için:

Bir cevap yazın